Primum non nocere...
Bu bize tıp eğitimine başlarken ilk öğretilen kuraldır. "İlk önce zarar verme!" Yani yaptığın tedavi, girişim, yarar umarken zarar vermesin, hastayı daha kötü etmesin. Doktor olarak, profesyonel hayatımız hep bu hesabı yapmakla geçer. Yapılacak tedavide fayda ne kadar, zararımız dokunur mu?
Hastalarımız da bu eğitimi almadıkları halde, yaşam tecrübeleri ile tedavi kararını verirken bizden bu sorunun cevabını net olarak almayı bekler.
Tıbbın hastayı ve yakınlarını en çok korkutan alanında, onkolojinin temel dallarından birinde çalışıyorum. Bilgisayar mühendisi olan oğlumun bir tanıtım sayfası yapma önerilerini Aralık 2011'e kadar hep erteledim. Ülke şartlarının değişmesi ile kurumlar çok değişikliğe uğradı. Doktorların çoğunun son görev yerinin neresi olduğunu belirlemek bazen bayağı emek gerektiriyor. En azından ben, bu yönde serzenişler alıyorum. Sonunda ben de önerilere uyarak bu sayfayı hazırladım.
Sık rastlanılan kanserlerle ilgili bazı bilgileri size kısaca açıklamanın, yararlı olabileceğini düşündüm. "İlk önce zarar verme!" öğretisini de en başa koydum.